Masallar Şehri Brugge Gezi Rehberi

Sadece bir film izleyerek aşık olduğunuz bir şehir oldu mu? Üniversite zamanlarında izledim: ‘In Bruges’ filmini. Bilenleriniz, izleyenleriniz vardır elbet. 145 dakika boyunca bir masalın içinde gibi hissetmiştim bilgisayar başında kendimi. Daha önce sadece adını duyduğum Brugge; filmin ilk dakikasından itibaren büyülemeye başlamıştı beni. Ve sonra birkaç kez daha izlendi bu film. En sonunda kurulan hayaller gerçek oldu ve bu masalın içinde buldum kendimi.

Daha önce ayak basmadığınız, hiç duymadığınız ancak bir filmi izler izlemez sizi etkileyen bir şehir; bir ortaçağ müzesi, zamanın dondurulduğu; 12. yüzyıldan kalma masallar şehri: Brugge… Bu yazıda dilimin döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Amacım sizi sıcak koltuğunuzdan kaldırıp; ilk fırsatta kendi masalınızı yazmanıza katkı sağlamak.

Orada geçirdiğim dolu dolu 2 günü hatırlıyorum; sokakları, meydanları, kiliseleri, binaları, kanalları, şehrin müthiş dokusu üzerine çöken enfes çikolata kokuları ve tabi ki bence dünyanın en meşhur birasına ev sahipliği yapan güzeller güzeli Brugge’ü yaşıyorum sanki tekrar; bu satırları yazarken. Bu keyif bile başka.

Baştan uyarıyorum sizi; nereden başlasam, nasıl anlatsam, hangi kelimeleri seçsem; şehri anlatmaya yetmeyecek; dolayısıyla yazdıklarımdan çok daha fazlasını kafanızda canlandırmalısınız. Özgürsünüz.

Derdi, sıkıntıyı, stresi, trafiği, gürültüyü bir kenara bırakın; arnavut kaldırımlı sokaklarda, tarihi binaların arasındasınız; zaman zaman kanalların üzerindeki köprülerin üzerinden geçiyorsunuz; kuğular size eşlik ediyor ve burnunuzda çikolata kokuları…

Brugge, 2000 yılından beri ‘Unesco Dünya Kültür Mirasları’ listesinde. Yalnızca Belçika’nın ya da Avrupa’nın değil; tüm dünyanın tarihi yapısı en iyi korunmuş şehirlerinden biri. Sık sık Venedik ile kıyaslansa da bana göre Venedik’ten çok daha fazlasını buluyorsunuz burada. Belçika’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi çikolata, bira ve patates kızartmalarıyla ünlü. Yani sadece tarihi yapılar değil; enfes lezzetlerle de buluşma fırsatı yakalayacaksınız. Bana güvenin Brugge bu konuda çok cömert:)

Çikolata çok ilgimi çekmediği için bira konusunda birkaç kelam etmek isterim; dedik ya Belçika biranın ana vatanı diye; o kadar çok çeşit var ki; denemeye ve tatmaya doyamayacaksınız; vaktiniz darsa tabi ki bu konuda hemen tavsiyemi paylaşmak isterim; ülkenin en ünlü birası Delirium. Bol bol tadınız efenim 🙂

Yine gezi planı yaparken aklınızda olsun -minik  bir tavsiye- bildiğiniz gibi Belçika, Hollanda, Luxemburg Benelux ülkeleri diye geçer ve çok uygun fiyata Benelux ülkelerinde kullanabileceğiniz interrail bileti satın alabilirsiniz. Amsterdam ya da Bruksel başlangıçlı bir Benelux turu yapmanızı tavsiye ederim.

Demişken; yaz ayı planlarımdan birini paylaşmak isterim;

⊂ 8 Haziran’da 1 haftalık Amsterdam başlangıçlı; Bruksel dönüşlü Benelux turu yapacağım.  Pegasus’tan 2 ay önce Amsterdam biletini 170 TL’ye aldım. Dönüş biletini 300 TL’ye yine Pegasus’tan aldım. Gezi boyunca otobüs ve tren kullanacağım. Sırasıyla Amsterdam (Giethoorn Köyü, Zaanse Schans), Rotterdam, Brugge, Luxemburg ve Bruksel yapacağım.  Amsterdam’da geceliği 11 Euro’ya çadır kampında kalıp; Brugge’de paraya kıyıp booking.com’dan hostel rezervasyonumuzu yaptırdık. Gecelik kişi başı 25 Euro. Tabi ki yalnız çıkmayacağım yola; daha önce gittiğim ülkeler olmasına rağmen özellikle sevdiceğimin görmesini  de istediğim için beraber gideceğiz. Benelux romantizmdir sonuçta:)⊃

ŞEHRE NASIL ULAŞIRSIN?

İstanbul’dan Bruksel Charleoi Hava Alanı’na direk uçuşlar mevcut. Uçuş süresi 3 saat civarı. Brugge’de hava alanı bulunmuyor.  Bruksel’den Brugge’e 1 saat süren tren seferleri var. Yine Antwerp ve Gent üzerinden de tren ya da otobüs seçenekleri mevcut. Özellikle Pegasus’tan uygun fiyatlı biletleri yakalamanız mümkün. Tatil planınızı en az 3 ay önceden ve gidiş tarihinizi salı günü olarak ayarlamanızı tavsiye ederim.

⇒Kesinlikle ilk yapmanız gerekeni yazıyorum; şehre geldiniz; hostelinize yerleştiniz; eşyalarınızdan kurtuldunuz; yapacağınız ilk şey kanal turuna çıkmak. Geçen sene 7 Euro vermiştim ve yaklaşık 45 dakika rehber eşliğinde kanalları gezmiştik. İnanın çok keyifli. 

⇒Yukarıda da belirttim; ama tekrar altını çizmek isterim. Biranın ana vatanında olduğunuzu sakın unutmayın. Deneyebildiğiniz kadar, tadabildiğiniz kadar bira tadın. Brugge’de olan Brugge’de kalır. Bırakın şehrin büyüsüne alkol eşlik etsin:)

⇒Tabi ki çikolata ve patates kızartmasını unutmuyoruz. Sayısız dükkan var çikolata satın alabileceğiniz. En iyi lezzeti hangisinde yakalarsınız bilmiyorum ama hepsinden keyif alacağınız kesin. Hem damağa hem de göze hitap eden şirin, güzel kokulu dükkanlar hayal edin şimdiden.

⇒Kanal turunun yanı sıra meydanlardan kalkan fayton turları var. Ben denemedim. Bildiğim kadarıyla yarım saatlik bir gezi yapıyorsunuz. Ben yürüyerek keşfetmekten yana olduğum için kanal turu sonrası deliler gibi adımladım şehri.  Tercih sizin.

⇒Yapabileceğiniz bir diğer aktivite de bisiklet kiralamak. Bak bunu tavsiye edebilirim işte. Böyle bir şehirde pedallamak keyifli olabilir. 

⇒Konaklamayla ilgili de birkaç tavsiye verelim. Ben geceliği 11 Euro’dan yarım pansiyon, 8 kişilik ranza sistemli bir odada St Christopher’s at the Bauhaus’da kaldım. Dilerseniz özel oda da kiralayabilirsiniz. Kahvaltı fena değil. En güzel yanı ise hostelin barıydı. Günün her saati diğer gezginlerle oturup sohbet etme imkanı buluyorsunuz. Brugge tarihi meydana yaklaşık 10 dakika yürüyüş mesafesinde. 

GEZİLECEK YERLER