MUSEUMPLEIN

Dünyaca ünlü Red Light District’i, sizi uçuşa geçiren coffee shopları, rengarenk laleleri, yel değirmenleri, lezzetli peyniri, müze ve sanat galerileri ile meşhur; liberalizmin başkenti Amsterdam’dayız. Hangi kafaya sahip olursanız olun Amsterdam’da sizi cezbedecek şeyler bulmanız mümkün. Tarih ve sanat meraklıları, sakinlik ve huzuru sevenler ve ‘ben gecelerin adamıyım’ diyenler; Amsterdam, hepinizin ruhuna dokunmayı vaat ediyor.

Nereden başlasak ne yapsak soruları arasından; Eren ile birlikte kendimizi bir anda şehrin merkezinde yer alan Amsterdam Central Station’da buluyoruz.

15 günlük interrail maceramızın son durağındayız; İtalya, Belçika ve Almanya’yı geride bıraktık; şimdi önümüzde dolu dolu geçireceğimiz 2 günümüz var. Tabi ki 2 gün bu çılgın şehre yeter mi diye sorarsanız; cevabım belli; en az 3 gün burada kalmalısınız ki Amsterdam’ın merkezi dışında bulunan Giethoorn’u, Zaanse Schans’ı ve daha bir çok görülmeye değer noktaları da keşfedebilesiniz. Emin olun Amsterdam gece hayatından ibaret değil.


ÖNCELİKLE ULAŞIM

∇İstanbul, İzmir, Antalya, Ankara ve Adana’dan Türk Hava Yolları ile Amsterdam’a direk uçabilirsiniz. Pegasus ve KLM ile yalnızca İstanbul’dan direk uçuşlar mevcut.

∇ Schipol Havaalanı’ndan merkeze gelmenin en kolay yolu tren. Hava alanının içinde tren istasyonu bulunuyor. Merkeze 14 km’lik uzaklıkta bulunan hava alanından tren ile 15 dakikada Amsterdam merkeze gelebilirsiniz.

∇ Biz Brugge’den geçtik Amsterdam’a. Gece treniyle sabaha karşı Amsterdam’da aldık soluğu. Demir yolu ağı çok geliştiği için Avrupa’nın her yerinden Amsterdam’a kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Aklınızda olsun.


 

KUS BAKISI AMSTERDAM

Eskiden sakin ve kendi halinde bir şehir olan Amsterdam, turistik geliri kalmayan Hollanda Hükümeti’nin uyguladığı politakalar ve yapılan ekstrem değişiklikler sonrasında turizmin merkezi haline gelmiş ve bugünkü haline kavuşmuş. Nedir bu değişiklikler diye soracak olursanız; fuhuş ve eşcinsel evliliğin  yasal olması, esrar kullanımı, satışı serbestliği (yasal değil ancak rahatlıkla yürüyor işler) ve bunların dışında her türlü cinsel eğilimin ve yüksek dozda hoşgörünün hayat bulduğu bir kent Amsterdam.

Bu kısa bilgilerden sonra tekrar gezimize dönelim; Amsterdam’da ne yaptık, ne yedik, nerede kaldık, neleri tecrübe ettik…

INTERRAIL TURKIYE GRUBUNDAN ARKADASLARLA BULUSTUK

Central Station’da sırt çantalarımızı lockerlara bıraktıktan sonra; her zaman yaptığımız gibi bir turist haritası alıp; şehri adımlamaya başladık. Haziran’da gittiğimiz için oldukça keyifli bir hava ve kalabalık vardı. 15-20 dakika turladıktan sonra soluğu meşhur ‘I Amsterdam‘ yazısının bulunduğu parkta aldık. Burası meşhur müzeler bölgesi Museumsplein. Rijksmuseum ve Van Gogh müzelerinin yanı sıra birçok müze var alanda.

Arkadaşlarla buluşup birkaç saatimizi orada geçirdik. Sonrasında şehrin kalbi olan Dam Meydanı’na gitmek için tekrar düştük yollara. Mesafenin uzak olması ve nasıl gideceğimizi bilmediğimiz için sayısız sokaktan geçtik; zaten keşfetmenin de en güzel yanı da bu değil mi. Dam’a gidene kadar şehrin önemli olan diğer noktalarını da görmüş olduk. Meydana giderken Red Light’ın oralardaki dükkanlardan birine girip patates kızartması aldık; kanalların yanında oturup soluklandık yarım saat.

amsterdam-foto15
DAM MEYDANI

Meşhur Madamme Tussaud müzesini de içine alan Dam Meydanı’ndayız. Kesinlikle bulunduğunuz yerden yürüyerek gelin meydana; çünkü yolunuzun üstünde görmeniz gereken birçok nokta var.

Akşam 10’a kadar meydanda vakit geçiriyoruz. Gerçekten çok keyifli. Sonrasında gece hayatını keşfetmek için Red Light’ın oralara akıyoruz tekrar. İçinde bolca hayat kadını ve coffee shop bulabileceğiniz Red Light tabi ki olmassa olmazlardan. Tercih edebileceğiniz bir çok cinsel aktivite mevcut. Benden söylemesi:)

Sonrasında; tekrar ‘I amsterdam’ yazısının oraya geldik. En keyiflisi de; orada sabahladık. Hava biraz serin olsa da idare ettik. Sabah 06:00’da fıskiyelerin çalışmaya başlamasıyla; güne çok keyifli uyandık:(

Kahvaltı için en ucuz alternatif McDonalds’tı ancak 9’dan önce açılmadığı için farklı bir yer aramaya başladık. Neyse ki İstanbul’da çok tercih etmediğim ancak gurbette imdadımıza yetişen Simit Sarayı’nı bulduk. Sanki yıllardır çay içmemişiz gibi; demleme çaya gömüldük resmen. Ayrıca Amsterdam’da da Türk kebapçıları mevcut; illa denk gelirsiniz.

Uçağımız olduğu için öğlene kadar şehrin geri kalanını da adımlayıp; hava alanının yolunu tuttuk.

AMSTERDAM PÜF NOKTALARI 

⇒ Amsterdam’a yalnızca kafa bulmaya gelmediyseniz ve gündüzleri de kültür aktiviteleri yaparım diyorsanız -ki tercih bu yönde olsun- kesinlikle I AMSTERDAM CARD’ alın. Fiyatı pahalı gibi gözükse de emin olun verdiğiniz para kendini amorti edecek.  Normalde 15 Euro civarı olan kanal turu ve müze girişleri ücretsiz (tabi her müze değil) ayrıca sınırsız toplu taşıma hakkınız var. Kart ücreti günlük 40-50 Euro civarı ancak gezi planınız doğrultusunda birkaç günlük alabiliyorsunuz.

⇒Amsterdam’da bisiklet kullanımı çok yaygın. Arabadan çok bisiklet göreceksiniz dolayısıyla bisiklet yolları ve yaya yolları mevcut. Siz siz olun bisiklet yoluna girmeyin. Biz bilmediğimiz için girdik; tecrübe ettik. Ufak da olsa kaza geçirme ihtimaliniz var. Çünkü yol bisikletlilerin hakkı. Tatiliniz zehir olmasın. Aman dikkat!

⇒ Bahsettiğim gibi Amsterdam, uyuşturucu, alkol ve cinsellik konusunda sizi oldukça tatmin edecektir; ancak dozu kaçırırsanız; birkaç gün kendinize gelmeme ihtimaliniz var. Ben bu bilinçle hareket ettiğim için her şeyi dozunda denedim. Özellikle çılgın mashroomları fazla kaçırmayın. 

⇒ ‘Ben yürümeyi çok sevmem’ derseniz; unutmayın Avrupa’nın en yaygın bisiklet kullanımına sahip şehrindesiniz. Ayrıca hiç yokuş yok, şehir düz. Ancak bisiklet trafiği çok yoğun olduğu için kafanız karışabilir. Bir diğer nokta da AB vatandaşı olmadığımız için yalnzca belirli noktalardan bisiklet kiralayabiliyoruz.

⇒Kafayı aşırı buldunuz; tribe girdiniz; yapılacak şey belli; çikolata yiyin. Şaka yapmıyorum; bir satışçıdan aldık bu tüyoyu. 

⇒ Amsterdam’da ilk yapmanız gereken şeylerden biri bot turu. Fiyatı 15 Euro civarı; ancak Amsterdam Card’a sahipseniz ücretsiz. Deneyiniz efenim.

⇒Yaz aylarında gidiyorsanız konaklama oldukça pahalıya mal oluyor ancak güzel bir alternatif var; ‘Zeeburg Camp Amsterdam’ Geceliği 10-15 Euro, çadırlarda kalıyorsunuz. Hatta 2 ay sonra yapacağım Benelux turu kapsamında 2 gece burada konaklayacağım. İnternetten araştırabilirsiniz. Gayet keyifli bir ortam. Ayrıca merkeze 15 dakika mesafede. 

GEZİLECEK YERLER

RED LIGHT DISTRICT
RED LIGHT DISTRICT
DAM MEYDANI
DAM MEYDANI
VONDELPARK
VONDELPARK
MUSEUMPLEIN
MUSEUMPLEIN
MADDAME TOUSSADS
MADDAME TOUSSADS
AMSTERDAM DANCING HOUSE
AMSTERDAM DANCING HOUSE
AMSTERDAM KANALLARI
AMSTERDAM KANALLARI
COFFEE SHOPS (BullDog'u tercih edebilirsiniz)
COFFEE SHOPS (BullDog’u tercih edebilirsiniz)
GIETHOORN KOYU
GIETHOORN KOYU
ZAANSE SCHANS
ZAANSE SCHANS

Not: Haziran’da Benelux Turu kapsamında tekrar Amsterdam’da olacağım. Yazının daha detaylı ve güncel halini paylaşacağım.

Sağlıcakla kalın:)

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here