Geçtiğimiz yıllarda blogda ‘Bir Gezgin’ isimli bir köşe yapmıştım. Bu köşede sizlerin de tanıdığı bir kaç gezgini ağırlamıştık. Keyifli röportajlar çıkmıştı ortaya. Köşemizin konuğu bu kez bir doğa tutkunu; henüz bir araya gelme fırsatı yakalayamasak da güzel bir bağ kurduğumuz, ilk fırsatta birlikte kamp yapmayı planladığımız Serkan Bilgin oldu.
Serkan’ı önce Youtube’da yer alan videolarıyla tanıdım. Sonrasında sosyal medya üzerinden sohbetlerimiz başladı. Neyse lafı çok uzatmadan sizi onunla yaptığım röportaja, sorularıma verdiği içten cevapları okumaya davet ediyorum. Kamp ve doğa sizin de ilginizi çekiyorsa ki çekmeli; sizi böyle alalım. Bu arada Serkan’ın Youtube ve Instagram hesaplarına ‘Serkan Bilgin’ adıyla ulaşabilirsiniz.
İçindekiler
1) Serkan Bilgin kimdir? Doğum yeri, yaşı, yaşadığı yer? Kamp dışında neler yapar?
S.B. -Ben Serkan Bilgin 03.09.1999 yılında Gaziantep’te doğdum. Gaziantep Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 4.sınıf öğrencisiyim. Kamp ve doğa sporları dışında. Aynı zamanda Asma tavan inşaat ustasıyım. Yani anlayacağınız üç farklı kulvarda hayatını sürdürmeye çalışan birisiyim. Bir de ek olarak kendi çapımda şiirler ve yazılar yazıyorum.
2) Doğa ve kampa olan ilgin nasıl başladı?
S.B. -Küçük yaştan itibaren ormanlar bana hep gizemli gelirdi. Ne zaman bir orman yolundan geçsek acaba bu ormanın derinliklerinde neler var diye düşünürdüm. Orda bir macera vardı ve bir gün o maceraya bende dahil olacağım diye hayal kurardım. Aynı şekilde dağlar… Hep zirveyi hayal ettim. Zirvedeki o eşsiz manzarayı o eşsiz güzelliği. İçimdeki bu merak duygusu beni doğaya yönlendiren en büyük etken oldu.
3) Neden Youtube?
Bomba gibi gidiyorsun, içerikler gayet dolu, anlatımın sade, hem görsel hem işitsel olarak çok keyifli. Benimsediğin net bir tarz, çizgi var ve o çizgide devam ediyorsun içerik üretmeye. En önemlisi de üzerine koyarak gidiyorsun. Neler söylemek istersen bu konu hakkında. Düşündüğün gibi gidiyor mu Youtube? Bir de neden Youtube’dasın?
S.B. -Öncelikle güzel dilekleriniz ve düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. Youtube olayına gelecek olursak. Hiç aklımda yokken birden bire amatör bir ruhla Youtube’a içerik üretmeye başladım. Bu serüvende aynı yola gönül vermiş insanların güzel yorumları ve beğenileri bana hep enerji kattı.
İlk günden itibaren elimden geldiğince yapabildiklerimin en iyisini yapmaya gayret ettim, ediyorum. Neden Youtube’dayım sorusuna ise; bu tarz kamp içeriklerini genelde yabancı Youtube kanallarında izledim. Artık bu platformda bizimde yer almamız gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca hem ülkemizin tabiatını tanıtmak hem de başkalarına ilham olarak, insanın doğaya daha da yaklaşması ve kamp konusundaki ön yargıların kırılması çok önemli bence.
Tüm bu sebeplerden dolayı Youtube’da içerik üretmeye gayret ediyorum. Bir kişinin bile hayatına dokunabilirsem çektiğim videolarla ne mutlu bana. Zira insan son yüzyılda doğadan koptu-kopartıldı ve bu süreç ne yazık ki devam ediyor.
4) İçerik üretirken hangi ekipmanları kullanıyorsun?
Kullandığın ekipmanlar nelerdir? Videolarını telefonun ile çektiğini biliyorum ancak detaylı olarak anlatabilirsen; faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Ekipman dışında; içerik üretmenin ciddi emek istediğini, vakit aldığını tahmin ediyorum. Tabi ki önceliğinin para kazanmak olmadığını biliyorum ancak bu soruyu sormazsam da olmaz, bu işten gelir elde etmeye başladın mı; şahsen seni severek, ilgiliyle takip eden bir kamp tutkunu olarak; gönülden isterim bu işten gelir de elde etmeni.
S.B. -Youtube’a ilk başladığımda elimde sadece Note8Pro bir telefonum vardı. Sonra orta seviye bir tripod aldım. Bir kaç hafta sonra da bir yaka mikrofonu. Bir süre bu şekilde çekimler yaptım. Youtube kanalımda paylaştım. Videolarımı beğenenler oldu. Aynı şekilde eleştiren insanlar da oldu. Tavsiyelere uyarak titremeyi önlemek için bir ZhunSmon4 Gimbal aldım. Çekim tekniklerini ve edit programlarını araştırmaya başladım. Artık içeriklerimin eskiye oranla daha akıcı ve daha güzel olduğunu fark ettim. Yaklaşık 1 yıldır bu şekilde devam ediyorum.
Yine gelen tavsiyeler üzerine ciddi bir masrafın altına girerek 2 hafta önce Diji Mavic Mini2 drone aldım. Daha kaliteli içerikler sunabilmek adına. Umarım başarabilirim. Youtube geliri konusunda ufak tefek de olsa masrafımızı karşılayacak gelirimiz çıkıyor çok şükür.
5) Yaban hayatı kampçılar için tehdit mi?
Benim de çok sık karşılaştığım ve dilim döndüğünce cevaplamaya çalıştığım bir sorudur bu. Yaban hayatı, olası tehlikeler ve dikkat edilmesi gereken hususlar; ancak ne yazık ki genel olarak ciddi bir önyargı var insanlarda kamp ve doğaya karşı. ‘Aman ayı gelir, çadıra yılan girer’ gibi yargıları kırmak kolay değil maalesef. Burada sizlere büyük iş düşüyor bence ki sen videolarında zaten zaman zaman yer veriyorsun bu konuya.
Youtube gibi mecralarda bu önyargıların aslında çok yanlış ve yersiz olduğunu anlatmanız çok kıymetli bence. O yüzden sana çok teşekkür ediyorum tekrar paylaşımların için. Tabi okuyucularımızın da okuması için burada da bu konu hakkında düşüncelerini anlatmanı rica ederim senden. Bugüne kadar yaptığın kamplarda yaban hayatı ile ilgili anlatabileceğin, başına gelen olumsuz bir durumla karşılaştın mı? Gerçekten hayatında bu sebep(ler)ten dolayı hiç kampa gitmemiş, sabah ormanda, kuş sesleri eşliğinde uyanmamış insanlara neler söylemek istersin.
S.B. -Elbette her yerde olduğu gibi doğada da bazı tehlikeler ve riskler var. Ancak gerekli tedbirler alındıktan ve dikkatli hareket ettikten sonra emin olun yaban hayatı, şehir hayatından daha güvenli. Bir algı yayılmaya çalışılıyor… Yok yılan sokar, akrep çıkar, ayı saldırır, kurt gelir; evet bunlar olası ihtimaller. Ancak şehirde de trafik kazası geçirebiliriz. İnşaattan düşüp ölebiliriz. Vs… Vs… Dedim ya hayatın her anı bir risk.
Tavsiyem nerede olursak olalım şehir veya doğa fark etmez. Önce tedbirli olacağız, sonra emin adımlarla her ne iş ile meşgulsek onun en iyisini yapmaya gayret edeceğiz. Gerisi Kader, kısmet…
Doğada başıma gelen çok şükür kötü bir anım yok. Bir kaç defa dağda yoğun kar altında kendi yaptığım hatalar ve doğal olaylar sonucu mahsur kaldım ve kendi çabamla kurtulmayı başardım.
6) Kamp ekipmanların ve bu konudaki tavsiyelerin nelerdir?
Ben de yıllardır ekipman topluyorum; bir anda parayı basıp her şeyi gidip al(a)madım. Çünkü bu işte tecrübe çok önemli bence. Her kampta yeni bir şey öğreniyorsun. Dolayısıyla; edindiğin tecrübeler sonucunda kamp ekipmanları da zamanla değişiyor. Diğer konu da ekipmanların fiyatları. Zira outdoor malzemelerin pek çoğu ithal edildiği için iyi malzemeye ciddi bir bütçe gerekebiliyor. Sende durum nasıl; neler kullanıyorsun. Kampa yeni başlayan ya da başlamayı düşünenlere ekipman konusunda tavsiyelerin neler olur?
S.B. -Kamp ekipmanı konusunda hiçbir zaman tam anlamıyla ‘eksiklikler bitti, tüm malzemeler tamam’ diyemedim. Kamp ekipmanlarını çok sevdiğimden olsa gerek yeni ve beğendiğim bir malzeme gördüğümde hemen almak için para biriktirmeye başlıyorum.
Bu işe daha doğrusu bu aktiviteye başlayacak olan dostlara çok iyi araştırma yaparak doğru ekipmanları tercih etmelerini tavsiye ederim. Tüm kamp ekipmanlarını kaliteli ve güvenli bir şekilde Decathlon gibi mağazalarından temin edebilirler. Son olarak uyku tulumu konusunda asla ucuza kaçmayın şüphesiz uyku tulumu en önemli ekipmanların başında gelir.
7) Kalabalık bir kamp aktivitesi planın vardı. Bu plan ne aşamada?
Geçenlerde Instagram üzerinden bir etkinlik duyurusu yaptın, herkesin katılabileceği bir kamp organizasyonu ile ilgili, güncel durum nedir, biraz daha detay paylaşabilir misin.
S.B. -İlkbaharda 18 yaşın üstünde katılmak isteyen herkesin katılabileceği toplu bir kamp organize etmeyi düşünüyorum. Aynı yola gönül vermiş dostlarla doğada ateş başında çay eşliğinde güzel muhabbetlerin olduğu bir kamp organizasyonu. Ancak virüs denen bu illet biter ve normale dönmeye başlar isek. Daha ince detayları virüsün seyrine göre ilerleyen zamanlarda Instagram hesabından duyuracağım.
8) Örnek aldığın, seni etkileyen kişiler?..
Kamp ve doğaya gönül vermiş insanlar olarak Serdar Kılıç’ın yeri başkadır bizim için. Senin de Serdar Kılıç’ı çok sevdiğini biliyorum ancak videolarında bahsetmiştin; deden ve babanın da senin hayatında; doğaya ve kampa olan ilginde ciddi anlamda etkileri olmuş. Ne mutlu sana. ‘İdolün kimdir’ sorusu değil de; kimlerden feyz aldın, bu tutkunun başlamasında kimlerin etkisi oldu?
S.B. -Serdar Kılıç bu işin üstadı. Herkesin saygısını ve sevgisini kazanmış birisi. Benim de öyle. Birçok yönüyle onu örnek alsam da; dedem ve babamdan edindiğim bilgiler ve tecrübeler daha güçlü hissetmemi sağlıyor. Ancak bu yola beni tutku ile bağlayan asıl güç; şehre ve bazı insanlara olan hayal kırıklığı ve içimdeki doğaya olan sonsuz aşk…
9) Gelecek planları…
Klasik bir soru ile bitirelim. Gelecek için planların neler. Serkan Bilgin’i Youtube’da izlemeye devam edecek miyiz yıllarca ya da farklı planlar, projeler gelecek mi?
S.B. -Gelecek için konuşmayı pek sevmesem de hayal kurmayı çok seviyorum. Akımda bazı projelerim var. Kamp videolarım bushcraft tarzında devam edecek. Aynı şekilde köy hayatı, köy yaşantısı ve belgesel tarzdaki videolarda öyle. Ek olarak yakın zamanda dedeme ait bir arazide dağ evi inşa etmeyi planlıyorum. Hepsi ve daha fazlasını Youtube kanalımda sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Son olarak bana değer verip bu röportajı buraya kadar okuyan herkese çok teşekkür ederim. Umarım aynı yola gönül vermiş dostlarım ile doğada bir gün görüşürüz. Kalın Sağlıcakla.
Tüm içtenliğin ile verdiğin cevaplar için tekrar teşekkür ediyorum. Serkan Bilgin Youtube Kanalı linkini de buraya bırakalım okuyucularımız için. Ağzına, yüreğine sağlık. Dağlarda buluşmak dileğiyle.
Bu yazıyı beğendiyseniz sizi bir başka hikaye için böyle alalım.
İçtenlik ve samimiyet… işte bu yüzden seviliyorsun güzel kardeşim.