Hem vizesiz, hem ucuz olsun, hem de zaman problemim var ama ben yine de gezerim diyenleri böyle alalım. Tiflis gezi rehberi sizin için hazırlandı efenim. Hafta sonu yakın ideal yurtdışı rotalarının en güzellerinden Tiflis…
6 yıl önce günübirlik ziyaret ettiğim Tiflis’i bu kez 2 güne sığdırıp; çok daha detaylı gezme, deneyimleme fırsatı buldum. Hatta öyle ki; ilk gün 25 bin adım atmışız, şehrin altını üstüne getirirken. New York ve Roma’dan sonra en çok adım attığım şehirler sıralamasında ilk üçte Tiflis.
Öncelikle şunu belirtmeliyim; blogda önceki Gürcistan seyahatim sonrası yazdığım bir Tiflis yazısı var ve orada tarihi bilgileri bulabilirsiniz; o yüzden burada 2 günde Tiflis’te neler yaptık, nerelere gittik, tecrübeler, tavsiyeler ve tabi ki Tiflis’e ait birkaç ilginç detayı sizler için anlatmaya çalışacağım.
İçindekiler
Tiflis Gezi Rehberi / Şehre dair kısa kısa
Tiflis, hafta sonu iki günde rahatlıkla gezebileceğiniz bir destinasyon. Tabi ki şehrin dışında kalan ve zamandan dolayı gidemediğimiz yerler oldu ancak hafta sonu dolu dolu bir Tiflis programı sizi her haliyle mutlu edecektir.
Gelmeden önce telefonunuza Bolt uygulamasını indirin. Müthiş bir nimet kesinlikle. Asla mesafe ayrımı yapmayan taksiciler şehri kuşatmış durumdalar. Dilediğiniz yerde uygulamayı kullanarak 1,5-2 kmlik bir mesafeyi bile rahatlıkla cüzzi ücretler ödeyerek gidebiliyorsunuz. 2 günde 9 kere Bolt kullanmışız. Şiddetle tavsiyemdir. Uygulamayı kullanırken gideceğiniz yeri de belirtiyorsunuz ki önceden ücreti görebilme şansınız oluyor, ayrıca şöföre nereye gideceğinizi tarif etmek zorunda değilsiniz, sadece konumunuza dikkat edin. Bazen telefon saçmalıyor ve taksi ile bir türlü buluşamıyorsunuz. Bir kez yaşadık böyle bir durum sadece. Ama yine de dikkat etmekte fayda var.
Bir diğer önemli tavsiye de; Tiflis’te sınırsız internet için satın almanız gereken sim kart mevzusu. Bunu kesinlikle havalimanından almayın, daha pahalı. Merkezde ‘MAGTİ’ mağazaları var. 10 Lari ödeyerek sınırsız internet sağlayan sim kart aldık. Bunu Tiflis’i gezmeye başlamadan yapın ki, hem Bolt kullanmak için hem de şehri gezerken internet sorunu yaşamayın. Zira navigasyonu da çok kullanacaksınız yürürken.
Bu arada 1 Lari geçen hafta 4,30 TL seviyelerindeydi maalesef. Ancak uçak bileti ve tüm masraflarıyla bu kura rağmen Tiflis en uygun yurtdışı duraklarından biri. Havaalanına geceyarısı indiğimiz için 37 numaralı otobüsü bulamadık, sanırım gece 12:00’dan sonra yok. Normalde en ucuz ulaşım bu otobüs ama muhtemelen seçenek olmadığı ve siz de bizim gibi gece yarısı geleceğiniz için Bolt kullanacaksınız otele gitmek için. Bu arada merkez-hava limanı arası 17-20 km. Bolt ile maks 30 Lari’ye merkeze ulaşabilirsiniz. Siz iner inmez etrafınızı taksiciler sarıp 100 Lari’den kapı açacaklar size sakın ola bulaşmayın bu abilere. Havalimanında wifi var. Onu kullanarak Bolt çağırın mis gibi yolunuza devam edin.
Gürcistan bildiğiniz gibi vizesiz hatta kimlik kartı ile ziyaret edilebilen bir ülke. Aşağıya bir link bırakıyorum, bu linkten giriş öncesi doldurmanız gereken forma ulaşacaksınız. Bu formu doldurup çıktısını alın yanınıza, girişte soracaklar. Ayrıca 2 doz aşı olmak yeterli.
https://registration.gov.ge/pub/form/8_protocol_for_arrivals_in_georgia/tk6157/
Tiflis Gezi Rehberi / Ulaşım ve Konaklama
Cuma 23:55 Pegasus uçağıyla gittik Tiflis’e. Zaten çok fazla seçeneğiniz yok. İki kişi gidiş-dönüş 3.500 TL civarı tuttu biletler. Neyse indik havalimanına saat sabaha karşı 4. Taksi ile booking’den rez yaptığımız otele gittik. Dakika bir gol bir. Adreste ne tabela var ne görevli. İn cin top oynuyor sokakta. İnternet bağlantımız yok, telefonları kullanamıyoruz. Sırtımızda çantalar. Otel motel yok; dönüyoruz, dolaşıyoruz. Sokaklar boş. Neyse ki polis arabası görüp direk atladık önlerine, adamlarda İngilizce hak getire.
Neyse anlaştık bir şekilde. Oteli arıyorlar ama bu sefer de açan yok. Görevli uyuyor muhtemelen; tabi öyle bir görevli varsa. Bu arada booking’deki otel puanı, yorumları çok iyi. Ama biz patlıyoruz. Özellikle adamlara gece yarısı geleceğimizi bildirdiğimiz halde. Neyse. Sinirden gülüyoruz artık, sokaklarda yürüyoruz boş boş. Saat 5’e geliyor.
Derken karşımıza orası için lüks sayılabilecek bir otel çıkıyor. Hotel Mira Vere. Kısa bir pazarlık sonrası 165 Lari verip kendimizi otele atıyoruz. Sabah keyifli bir kahvaltı derken, Pazar günü için daha uygun bütçeli Hotel Reverence’ye geçiyoruz. Anlayacağınız bizim konaklama işi biraz maceralı oldu Tiflis’te. Yaşadığımız bu aksiliği özellikle yazma sebebim; gece yarısı Tiflis’e ineceğiniz için, kalacağınız oteli iyi seçin. Bu arada ilk seyahatimde yine gece yarısı Tiflis’e gelip, o geceyi havalimanında uyuyarak geçirmiştim. Tabi bu da bir seçenek. Sabah da 37 numaralı otobüs ile merkeze geçebilirsiniz.
Ulaşım konusunda girişte de bahsettiğim Bolt uygulaması can kurtarır. Keşke İstanbul’da da olsa diye iç geçirdik. Yorulduğunuz yerde açın uygulamayı kısa bir süre içinde taksi ayağınıza gelsin. Bu arada 2-3 km için 4 Lari civarı ödeme yapıyorsunuz. Zaten ücret öncesinde ödeyeceğiniz tutarı gösteriyor size, yani kazıklanma şansınız yok.
Bütçe konusuna gelecek olursak; iki gün için her şey dahil (uçak biletleri hariç) USD 230 ile gittik, havalimanında parayı Lari’ye çevirdik. Özellikle komisyon almadıklarından emin olun. Harcama, bütçe işlerine girmeyeceğim; tamamen size kalmış bir konu bu. Aklınıza takılan bir husus olursa onu ayrıca yorumlara yazabilirsiniz. Detaylı cevaplarım.
Tiflis Gezi Rehberi / 1. Gün (Ctesi)
Evet sanırım artık Tiflis’i gezmeye başlayabiliriz. Cumartesi otelde kahvaltı sonrası ilk iş Magti’den internet için sim kartımızı alıp; Bolt’u ilk kez denedik. İlk durak Sülfür Mağaraları ve hemen yakınındaki şelale oldu. Tek tek gezdiğimiz yerler ile ilgili detaylı bilgi vermeyeceğim. Tüm programı sırasıyla, kısa kısa yazacağım ki, size faydalı olsun. Zaten rahatlıkla tüm bilgiler webde mevcut. Sonrasında Narikala Kalesi, Kartlis Deda, Mother of Georgia, Jumah Mosque, Metekhi Katedrali, Rike Park.
Bu noktada ek bilgi vermem gerekiyor. Normalde Rike Park’tan karşıya; Kartlis Deda’ya bir teleferik var ancak bakımda olduğu için binme fırsatımız olmadı. Önceki ziyaretimde binmiştim. Keyifliydi. O yüzden tüm bu saydığım noktaları yürüyerek gezdik. Aslında en keyifli hali de bence ziyaret ettiğiniz yeri adımlamak. Zira ara sokaklarda hangi sürprizlerle karşılaşacağınızı bilmemek, tüm yorgunluğu alıyor bence. Yine Rike Park ile ilgili son bir bilgi daha; bildiğiniz gibi Berlin Duvarı’nın parçaları Almanya dışında bazı ülkelere gönderilmiş. İşte o paralardan biri de Rike Park’ta sergileniyor.
Şehre hızlı bir giriş yapıp; önemli noktaları gezdikten sonra; acıktık ve tabi ki Gürcistan denilince akla ilk gelen lezzetlerden olan Khacapuri denemek için bir mekana attık kendimizi. 1-2 saat yedik- içtik- soluklandık. Sonrasında programa devam. Sonraki durak Sameba Katedrali. Devasa bir yapıt gerçekten. Hatta öyle büyük ki kendileri dünyanın üçüncü en yüksek Doğu Ortodoks katedrali ve toplam işgal ettiği alana göre en büyük dini yapılarından biri olarak kabul ediliyormuş. Hakikaten görkemli. Bu arada 95-2004 yılları arasında inşa edilmiş. İlk anda çok eskiymiş gibi bir izlenim verse de baya yeni yapılardan. Bu arada birçok noktadan görülebiliyor.
İlk günün son durağı Özgürlük Meydanı. O kadar yorgunuz ki, meydanda bir bankta uzun uzun dinleniyoruz. 25 bin adım atmışız ki önceki gecenin de yorgunluğuyla, sınırlarımızı zorlamış olduk. Sonrasında taksiye atlayıp meşhur Rustaveli Caddesi’nde yer alan şehrin ünlü mekanlarından Cafe Stamba’ya gittik akşam yemeği için. Ancak rezervasyonumuz olmadığı için hüsranla ayrıldık mekandan. Otelde bir şeyler atıştırıp günü bitirdik.
Tiflis Gezi Rehberi / 2. Gün (Pazar)
İkinci güne enerjik başlıyoruz. Dünün yorgunluğuyla nasıl uyuduysak, bomba gibi uyanıyoruz Pazar gününe. Bu arada dönüş uçağımız gece yarısı, hatta sabaha karşı 05:15’te yine Pegasus ile. Yani önümüzde upuzun bir gün var. Dolu bir programımız olduğu için otelden öğlen çıkışımızı yapıp; gece yarısı havalimanına geçtik programı bitirdikten sonra.
İlk durak kahvaltısıyla meşhur Kikliko. Burada kesinlikle bunu deneyin; Pan fried egg with mushrooms. Bu lezzet olaydır, zirvedir bana göre. Kikliko çok tatlı minik bir işletme. Kaldığımız yerden Bolt ile geldik, yürüme mesafesinde değildi. Taksiden indiğimizde hiçbir mekan yok, yanlış yere geldik galiba dedik; zira Gürcü alfabesi farklı bir olay. Hatta taksici bizi indirdikten sonra bekledi; muhtemelen yanlış yere geldiğimizi düşünerek. Neyse ki Ukrayna bayraklı bir kapıdan içeri girip attık kendimizi mekana.
Kikliko küçük, şirin kendine has bir mekan. Keyifli bir bahçesi var. Tiflis’te kahvaltı mekanı aradığınızda karşınıza çıkacak ilk adreslerden. Sahip olduğu ünün hakkını veriyor. Yukarıda yazdığım yumurtalı, mantarlı bir kızarmış ekmek, çikolatalı pankek, 2 çay ve espresso; yanlış hatırlamıyorsam 50 lari verdik. Bu arada Tiflis’te adisyonlara %12 vergi ekleniyor. Biz yapmadık ancak havalimanında yer alan noktalardan ödediğiniz bu vergi tutarlarını geri alabilirsiniz. Fiş alın ödeme yaptıktan sonra, bizim aklımıza gelmedi.
Güzel bir kahvaltının ardından biraz daha merkezin dışına çıkıp Gürcistan Açık Hava Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Alana 50-60 yıl önce eski Gürcü evleri ve yüzyıllar öncesinden kalma tarihi eşyalar taşınmış, keyifli bir alan inşa edilmiş. Aslında bir Gürcü Köyü. Giriş tam 5 Lari, öğrenci 0,50 Lari. Oradan da taksi ile tekrar şehre dönüyoruz. Sonraki durak Dry Bridge. Antika eşya sevenleri böyle alalım.
Sonraki durak ise yine bizi gelmeden en çok heyecanladıran yerlerden; Linville Cafe. Bakın Kikliko’dan sonra olmazsa olmazlardan burası. Kesinlikle gelin. Geniş bir menüsü var. Burada kahve-tatlı da yapabilir, Gürcü mutfağından lezzetleri de deneyebilirsiniz. Kafeden çıkıp sokakları gezmeye devam ediyoruz. O kadar çok kilise var ki; hepsinin adlarını yazmıyorum buraya. İlla ki görüp, ilginizi çekerse girersiniz.
Sonraki durak Tiflis’in simgelerinden meşhur saat kulesi. Kulenin altında bir tiyatro yer alıyor; Gabriadze Marionette Theater adında. Navigasyona Gabriadze yazdığınızda kısa bir yürüyüşün ardından varıyorsunuz. Olay şu; her saat başı saat kulesinin tepesindeki pencere açılıyor ve bir melek saat sayısı kadar çan çalıyor. Alt kattaki başka bir pencereden de bir aile çıkıp, doğum ve ölümü anlatan kısa bir gösteri yapıyor.
Burada yine bir parantez açıyorum. Kuledeki gösterinin başlamasını beklerken; hemen karşısındaki stanttan ev yapımı sıcak şarabı içmenizi tavsiye ederim. Bizi vuran lezzetlerden biri de bu oldu. Havanın kararmasıyla birlikte, biraz da şehri akşam gezip, yemek yiyeceğimiz mekana gittik. Bu arada Tiflis’te iyi bir ışıklandırma sistemi var. Tarihi eserlerin tamamı ışıklandırılmış. Hava soğuk olduğu için yapamadık ama fırsatınız olur ise; şarabınızı alıp; tekrar Kartlis Deda’ya çıkın ve şehri bir de akşam görün derim.
Akşam yemeği için tercihimiz Lolita oldu. Tiflis’in kaliteli ve önemli mekanlarından biri. Kalabalık olduğu için bir süre bekledik ancak mekan büyük olduğu için bir şekilde yer buluyorsunuz. Gitmeden aramanızda fayda var. Burada gece 01:00’e kadar oturup ufaktan havalimanının yolunu tutuyoruz.
Programda olan ama gitmediğimiz birkaç yer var onlardan da bahsedelim; meşhur Gürcü şarapları için 8000 Vintages, şarap tadımı için deneyebilirsiniz. Ön plana çıkan yerlerden. Bir de TV kulesinin orada yer alan bir lünapark var; Mtatsminda Park. Oraya da gidemedik vakit yetmediği için.
Özetle; Tiflis birçok artısıyla gidip görmeniz gereken şehirlerden. 2 gün Tiflis için yetiyor ancak ilave birkaç gününüz daha var ise Gürcistan’ın diğer önemli şehri Batum’u da görmenizi tavsiye ederim. Önceki seyahatimde Tiflis’ten gece treniyle Batum’a geçmiştim.
Aklınıza takılan şeyleri yoruma yazabilir; bu yazımı beğendiyseniz peri masalı şehri Brugge için hazırladığım rehbere bakabilirsiniz.
