Interrail gezimizin 3. durağı olan; kanalları, gondolları, köprüleri ve el yapımı maskeleriyle meşhur Venedik’teyiz. Mimarisi ile dünyadaki en ilginç şehirlerin başında gelen Venedik’te ulaşım diğer şehirlerin aksine karadan değil kanallardan sağlanıyor. Ana ulaşım aracıysa ‘Vaporetto’ Sadece bu yönüyle bile adından söz ettiren Venedik; bundan çok daha fazlasını vaat ediyor…

Floransa’dan ayrılıp; Parma aktarmalı gece treniyle sabaha karşı soluğu Venedik’te (Santa Lucia Tren İstasyonu) aldık. Sabah 5 civarı şehre ayak bastığımız için henüz sokakta kimseler yok; biz de istasyona geri dönüp banklarda uyumaya başladık.

Şehri anlatmaya başlamadan önce minik bir anı paylaşmalıyım. Hayatımın en güzel anlarından birini bu tren garında yaşadım. Saat 8 olmuştu; iyice uykuya dalmışız; etrafta dolaşan insanlara, rahatsız edici banka inat deliksiz uyuyoruz; derken ‘Moonlight Sonata’nın tınılarını duymaya başlıyorum. Rüya falan sanıp; uyumaya çalışıyorum tekrar ama nafile. Sonrasında hemen ayaklanıp piyanonun başındaki 9-10 yaşlarındaki çocuğu görüyorum. Diğer bankta oturanlar da benim gibi pür dikkat çocuğu izliyor. Resmen büyüleniyorum Venedik’te. O anki mutluluğum tarifsiz. Sırtımda çantam, Avrupa’da özgürce dolaşıyorum; iş yok, mail yok, trafik yok, bir yere yetişme telaşı yok, stres yok; cebimde çok az para, yoğun açlık hissiyatı, her geçen gün kendini daha da hissettiren yorgunluk… Hepsinin canı cehenneme… Paha biçilemez bir tecrübeyi iliklerime kadar yaşıyorum; keşfediyorum; anılar yaratıyorum; mutluyum. Venedik’te hiç tanımadığım küçük bir çocuğun armağan ettiği müthiş parçanın tadını çıkarmakla meşgulüm. Parçanın sonunda hepimiz çocuğu alkışlıyoruz. O da kendinden emin bir şekilde bizleri selamlayıp; ailesinin yanına geri dönüyor. Bu anımı paylaşmassam bu yazı eksik kalırdı 😉

⊂Avrupa’daki bazı tren istasyonları ve hava alanlarında piyano var; isteyen çalabiliyor. Gerçekten çok güzel bir ayrıntı bu; yanlış hatırlamıyorsam Sabiha Gökçen ya da Atatürk’te de var bu uygulama⊃

Kuş bakışı Venedik
KUŞ BAKIŞI VENEDİK

Venedik bildiğiniz gibi kanallarıyla ve şehrin simgesi haline gelen gondollarıyla meşhur. Toplam 118 ada, 170 kanal ve 400 köprüye sahip olan şehrin en ünlü bölgesi Sestieri olup nüfus yaklaşık olarak 250.000. Ayrıca çok net söyleyebilirim ki Venedik, Roma ve Floransa’ya göre daha pahalı. Ancak biz tabi ki interrail ruhuyla keşfediyoruz şehri.

 

 

 

 

cadoroferry
MEŞHUR VAPORETTİLER

İlk iş tabi ki bir şehir haritası edinmek. Ancak haritayı çözmek çok kolay olmadı. Venedik, adalardan ve kanallardan oluştuğu için gezmeye nereden başlamamız gerektiğini kestiremedik. Kısa bir tur yaptıktan sonra vaporettiye attık kendimizi; yine nerede inmemiz gerektiğini bilmeden kalabalığın indiği durakta biz de indik; neyse ki doğru tercih yapıp kendimizi Venedik’in en ünlü meydanı San Marco’da bulduk. Sarayları, kiliseleri, dar sokakları ve şirin dükkanlarıyla ünlü San Marco’da öğlene kadar vakit geçirdik. Cafe barların aşırı pahalı olmasından dolayı oradaki gezimizi bitirip, merkeze geri döndük. Açlığın iyice bastırması ve telefonları şarj etmemiz gerektiği için Santa Lucia’nın karşısında bulunan Mcdonalds’da aldık soluğu. Adeta hem telefonları hem kendimizi şarj ettik. 1 Euro’ya milkshake, 1 Euro’ya hamburger, bedava tuvalet, bedava elektrik. Daha ne olsun. Bir saati de orada yiyip; iyice dinlendikten sonra tekrar şehri keşfetmeye çıkıyoruz; bu arada yazmayı unuttum; sırt çantalarımızı istasyondaki kilitli bölmelere bıraktık. Tam hatırlamıyorum ama saatlik birkaç Euro vermiştik.

Gezilecek yerleri aşağıda ayrı ayrı belirteceğim için burada detaya girmeden yazıya devam ediyorum. Akşama kadar Venedik kazan biz kepçe arşınladık sokakları. Hediyelik eşyalarımızı aldık; rastgele bir dilim pizzacıya girip; pizzalarımızı mideye indirdik. Sonunda hava kararıp akşam oldu. Şehre veda edip Almanya yollarına düştük.

gondol-keyfi-venedik-resimi
GONDOL KEYFİ

Venedik genel olarak bizi çok etkilemedi. Belki de biz şehrin hakkını tam veremedik; bilmiyorum ama şu bir gerçek ki; sevgilinizle ya da eşinizle seyahat edecekseniz Venedik muhtemelen daha anlamlı olacaktır. Biz interrail kapsamında gezdiğimiz için hem çok para harcamadığımız hem de sonrasındaki rotaların heyecanıyla Venedik’in hakkını çok veremedik. Benim fikrim 1 gece 2 gün Venedik’i tam olarak gezmek için yeterli bir süre olur. Ancak  dediğim gibi yüksek bütçeyle gelin bu şehre.

AKLINIZDA OLSUN

⇒ Venedik deyince ilk akla gelen tabi ki gondollar. Ancak benden söylemesi maliyet 80 Euro. Sonra ben duymadım; ben görmedim demeyin. Sevgilinizle gittiyseniz ya da benim param var diyorsanız tabi ki gondolu tercih edin; ancak sırt çantalı ve çok şehirli-ülkeli bir maceranın içindeyseniz bu para candır deyip; size hemen alternatifi sunuyorum; Vaporetti. Gondollar gibi dar sokaklara girmese de 5 Euro’ya 45 dakika mis gibi Venedik kanallarında dolaşıyorsunuz. Tabi ki kalabalık ve daha az romantizm sunuyor ancak amaç keşfetmekse Vaporetti candır 😉 Benden söylemesi.

⇒ Yemek konusunda şunu söylemeliyim; çok kaliteli, şık ve lüx restoranlar mevcut ancak tabi ki aşırı derece pahalı. Alternatif olarak pizzacılar ve Mcdonalds, Burger King’i deneyebilirsiniz. Yukarıda da belirttiğim gibi birkaç Euro’ya bir öğün çıkarabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra powerbank ya da telefonlarınızı şarj edip, tuvaletlerden yararlanabilirsiniz. Interrail boyunca yemek olayını bu şekilde çözdük. 

⇒ Dedik ya kanallarıyla ünlü şehir; aman haa sıcağın rehavetine kapılıp bu kanallarda yüzmeye çalışmayın; çünkü yasak. Ayrıca pis. 

⇒ Roma ve Floransa’ya kıyasla Venedik çok pahalı. Su ve gıda ihtiyaçlarını sokaklarda bulunan otomatlardan çok daha ucuza temin edebilirsiniz.

⇒ Biz Venedik’te konaklamadan; sonraki durağımız olan Münih’e geçtik ancak yine de konaklama yapacaklar için bir alternatif olarak sunabileceğim Alba D’oro Kampı var. Kampta havuzundan, jakuzisine, kum futbol sahasına her şeyi bulabilirsiniz ve gecelik 10-12 Euro vererek konaklayabilirsiniz. Diğer yazılarımda da Avrupa’daki kamp alanlarından bahsettim. Kesinlikle çok ucuza ve gayet rahat bir şekilde bu kamplarda konaklayabilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

♦♦♦♦♦ SAN MARCO MEYDANI ♦♦♦♦♦

venedik-san-marco-meydanı-venedik-rehberiMeydan Venedik’in en önemli ve hareketli noktası. Venedik’te gezilecek yerlerin başında gelen San Marco’nun içinde  San Marco Bazilikası ve Torre dell’orologio isimli saat kulesi gibi önemli yapılar vardır. Önemli bir özelliği de, Napolyon bu meydanı Avrupa’nın ‘resim odası’ olarak adlandırmıştır.

♦♦♦♦♦ KANALLAR VE KÖPRÜLER  ♦♦♦♦♦

venedik-kopruVenedik seyahatinizin en önemli unsuru şüphesiz kanallar ve köprüler. Yazının başında da bahsetmiştim Venedik 170 kanal, 400 köprü ile birbirine bağlı olan ender şehirlerden. Gezmelere doyamayacaksınız.

 

♦♦♦♦♦ AZİZ MARK’IN ÇAN KULESİ ♦♦♦♦♦

SAM_6550Venedik’in en önemli yapılarından biri Aziz Mark’ın Çan Kulesi’dir. Kule 99 metre yüksekliğinde olup, en tepesine çıkıp tüm şehri görebilirsiniz. Çok önemli ve ilginç bir ayrıntı mevcut; dediğim gibi kuleden tüm şehri görebilirsiniz ancak ilginçtir ki hiçbir kanalı göremezsiniz.

 

 

♦♦♦♦♦ BÜYÜK KANAL ♦♦♦♦♦

venedik-büyük-kanalın-gece-görüntüsü-venedik-büyük-kanal-hakkında-bilgiS şeklindeki 3800 metrelik kanal, Venedik su trafiğinin ana hattıdır. Derinliği 5 metre, genişliği 90 metre olup; Saint Mark Basin – Santa Lucia tren istasyonu arasında yer alır.

 

 

♦♦♦♦♦ RIALTO KÖPRÜSÜ ♦♦♦♦♦

rialto-bridgeŞehrin en önemli köprüsü ise 16. yüzyılda inşa edilen Rialto Köprüsü’dür. Köprü tahta olarak inşa edilmiş ancak defalarca yıkıldığı için bugünkü halini almıştır. Üzerinde ve etrafında mücevher ve cam eşyaları satan dükkanlar yer alır.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here