Türkiye’de ender rastlanan doğal oluşumlardan, Kırklareli’nin şirin mi şirin ilçesi İğneada’da bulunan Longoz Ormanları’nda kamp attık bu kez. İstanbul’un keşmekeşinden uzakta, tamamen doğal, doğayla iç içe iki gün, iki kişi, iki çanta, bir çadır. Tabi ki bol oksijen, kamp ateşi ve sabah kuş sesleriyle uyanmak da cabası. İğneada kamp rehberim için sizi böyle alalım.

Son dönemlerde adını çok sık duyduğum ve İstanbul’a yakın, ideal kamp alanlarından İğneada. Bu kadar sık duymuşken; yüklendik çantaları tabi.

İçindekiler

1)İğneada kamp rehberi: İĞNEADA LONGOZ ORMANLARI

Ulaşım, konaklama, yeme içme, aktivite gibi konularla ilgili tavsiyeleri aşağıda okuyacaksınız ama öncesinde nedir bu longoz ormanları; ondan bahsedelim.

Bir diğer adı da ‘Subasar Ormanı’ olan Longoz; derelerin taşıdığı doğal malzemelerin zaman içinde dere ağzını kapatarak oluşturduğu ve içinde çok değerli bitki ve birçok canlının yaşadığı ekosistemdir. Daha basit haliyle şöyle anlatalım; bir bataklık düşünün. Bu bataklığın içinden yükselen çok çeşitli bitkiler ve ağaçların oluşturduğu koca bir orman. Ayrıca şunu da belirtelim; içinde hem bu orman hem de irili ufaklı 7 göl barındıran, 2007 yılında kurulmuş ve Türkiye’nin 39. Milli Parkı olan; İğneada Longoz Ormanları Milli Parkını da adımlamış olduk.

Bu arada İğneada’nın tarihini merak ediyorsanız İğneada Belediyesi’nin web sitesine göz atabilirsiniz.

İğneada kamp rehberi
İğneada kamp rehberi

2)İğneada kamp rehberi: KAMPTA NELER YAPTIK

1 gece 2 gün kaldık İğneada’da. Sabah ilk otobüsle düştük yollara İstanbul’dan. Bu kez kuzenim Dursun eşlik etti bana. 4 saatlik yolculuğun ardından son durak İğneada’ya vardık. Merkezde kurulan pazarı gezdikten sonra öğle sıcağında kamp atacak yer aramaya koyulduk. Sorduğumuz birkaç kişi aynı yeri işaret edince; Mert Gölü’ne çok yakın bir alana attık kampımızı. Alan mesire alanı olup; tesis ya da benzeri bir şey şöyle dursun; yalnızca tahtadan yapılmış 2 baraka tuvalet var. Bizim dışımızda sadece 3 çadır daha vardı. Ortalığın sessiz sakin olması ayrı keyifliydi tabi. Resmen kafa dinledik, huzur depoladık. Ağaçlardaki ağaç kakanları seyretmek, kuş seslerini dinlemek ve rüzgarı hissetmek ayrı bir keyifliydi.

İğneada kamp rehberi
İğneada kamp rehberi

Öğle vakti, yerleştik derken, mis gibi bir uyku çektik akşam 4’e kadar. Normalde gündüz uyuyamayan ben deliksiz bir uyku çektim resmen. Akşam serinliği; Dursun’u uyandırmadan çadırın önüne atıyorum sandalyemi, açıyorum kitabımı, uykudan sonra. Elimde Orhan Pamuk, Kırmızı Saçlı Kadın. Keyfim yerinde. 1 saat sonra Dursun da kalkınca, önce yanımızda getirdiğimiz poğaçaları indiriyoruz mideye, sonrasında da keşfe çıkıyoruz İğneada’yı. Merkeze 20 dakika kadar uzaktayız. Haritaya baktığınızda göreceksiniz; İğneada bir sahil beldesi ve bir tarafı Karadeniz. Merkeze varınca deniz kenarındaki kafelerden birine oturuyoruz. Havaya aldırmayıp hala denize giren insanlar var. Birkaç saati orada geçirdikten sonra meşhur Rumeli Köftecisi’nde akşam yemeğimizi yedikten sonra, çadırın yolunu tutuyoruz. Bu arada merkezde alışveriş yapıp; birçok ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.

Gerekli alkol stoğunu temin edip; kamp ateşi eşliğinde gece kuşları korosu, yıldızlar ve sessizliğin büyüsüne kaptırıyoruz kendimizi. Biz güzeliz, hayat güzel, dünya dönüyor ve ağaçkakanlar huzur içinde uyuyor. Yalnız her an ‘sevgili günlük’ diye bir giriş yapabilirim. Bu yazıda formatı biraz değiştirip anı anına yazmak istedim.

İğneada kamp rehberi
İğneada kamp rehberi

Yeni güne uyanıyoruz. Saat 10:00. Akşama dönüş var. Bugünkü program uzunca bir orman yürüyüşü. Yine evden getirdiğimiz poğaçaları yiyoruz. Bizim tatil anlayışımız bu; sırt çantası, çadır, otostop, anne poğaçası ya da konserve. Gidecekse alkole gitsin cepteki para. Ne demiştik; ‘seyahat etmek için zengin olmaya gerek yok’

Keyifli bir yürüyüşün ardından, kendimizi sahile atıyoruz. Sahilde yürüyüşün dışında, kano, deniz bisikleti kiralayıp, Mert Gölü’nün içine doğru kürek çekebilirsiniz. Vaktimiz olmadığı için bu aktviteyi yapamadık ama aklım kalmadı değil. Sonradan internette fotoğraflara baktım; imrendim:(


3)İğneada kamp rehberi: ULAŞIM

İstanbul’dan 4 saat süren bir otobüs yolculuğunun ardından İğneada’ya varacaksınız. Ancak öncelikle şunu belirtmeliyim ki gelebiliyorsanız arabayla gelin. Biz otobüsle geldik ve İğneada dışında görülmesi gereken yerleri göremedik. Kıyıköy, Demirköy, Dupnisa Mağarası görmek istediğimiz diğer yerlerdi.

İğneada kamp rehberi - 1983 Ankara tavla şampiyonu ile oynadım. Yanlış olmasın
İğneada kamp rehberi – 1983 Ankara tavla şampiyonu ile oynadım. Yanlış olmasın.

4)İğneada kamp rehberi: KONAKLAMA

İğneada’ya geldiğimizde en çok dikkatimizi çeken husus; neredeyse her apartman ya da müstakil evin kapısında ‘oda bulunur, pansiyon bulunur’ yazısı görmek oldu. Anladığımız kadarıyla, aileler evlerinin bir odasını günlük kiraya veriyorlar. Bunun dışında tam merkezde İğneada Resort var. Sanırım biraz pahalı. Yine pansiyon olarak hizmet alabileceğiniz tesisler de mevcut. Ama benim tavsiyem tabi ki çadır, mat, uyku tulumu kombinasyonu. Bu seçenek size sayısız yıldız ve mis gibi bir havayı ücretsiz olarak sunuyor; benden söylemesi.

İğneada kamp rehberi
İğneada kamp rehberi

5)İğneada kamp rehberi: YEME İÇME

Kısaca bu konuya da değinelim. İğneada’da her şeyi bulabilirsiniz. Merkezde birçok lokanta, restoran var. Yemek konusunda bizim tercihimiz meşhur Rumeli Köftecisi oldu. Lezzet-fiyat olarak gayet iyiydi. Tavsiye ederim.

Genel olarak izlenimlerim bunlar. Sonbaharda havalar soğumadan bir kez daha orada olacağız. Planlarınız arasını alıp; sürün atları İğneada’ya efenim. Benden söylemesi.

Bu yazımı beğendiyseniz sizi Ballıkayalar Kamp Rehberi için böyle alalım.

Bir de mavi ekleyelim
Bir de mavi ekleyelim

7 COMMENTS

  1. merhaba,
    İğneada güzel trakyanın birbirinden nadide çiçeklerinin içinden bir tanesi.. gidilmesi ve görülmesi gereken bir yer. gitmenize gidip de memnun ayrılmanıza sevindim.
    bol gezmeler…

  2. gecen sene gitme firsatim olmustu ilk kez igneadaya. yaziyi okuyunca tekrar hatirlattiniz bana oralari. ilk firsatta tekrar gitmek sart oldu

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here