Huzur’u Anadolu Kavağı’nda bulabilirsiniz. Özellikle de Yoros Kalesi’nde…

Anadolu Kavağı İstanbul’un Anadolu Yakası’ndan Karadeniz’e açılan kapısı olarak bilinir. Genellikle insanların, şehrin stresinden ve kaotik ortamından uzaklaşmak için ağırlıklı olarak hafta sonu gelip; Anadolu Kavağı’nın meşhur balığını yemek ve özellikle kavağın tepesinde bulunan Yoros Kalesine çıkmak kaydıyla huzuru buldukları ve kafa dinledikleri yer olarak tasvir edilebilir.

Anadolu Kavağı Kalesi ya da Ceneviz Kalesi olarak da bilinen Yoros Kalesi, Karadeniz’e paralel biçimde, İstanbul Boğazı’nın Karadeniz çıkışında, bir tepenin zirvesinde hem denizden hem de karadan gelebilecek saldırılara karşı bir koruma noktası oluşturmak amacıyla inşa edilmiş bir kaledir. Kalenin kimler tarafından inşa edilmiş olduğu ve ismini nereden aldığı henüz aydınlatılmış bir konu değildir. Kalenin isminin nereden geldiği konusunda çeşitli rivayetler vardır. Bu rivayetlerin en güçlüsü: Kalenin ismini ‘dağ’ manasına gelen ‘oros’ tan aldığıdır. Ayrıca kalede bulunan bir kitabeye göre; kalenin muhtemelen bir Bizans yapısı olabileceği olasıdır.

Yoros Kale’si, 14.yy’nin başında Türkler’in eline geçmiştir. Ancak bu dönem daha sonra Cenevizliler’in kaleyi ele geçirmesiyle son bulmuştur. Kale sayesinde Cenevizliler, Karadeniz ticaret yolundaki hakimiyetini pekiştirmiştir. Bu da o dönemde zaten güçsüz olan Bizans’ın Boğaz üstündeki hakimiyetini tamamen bitirmiştir ve kontrol tamamıyla Cenevizliler’e geçmiştir. Cenevizliler’den sonraysa kaleyi Yıldırım Beyazıt komutasındaki Osmanlı ordusu ele geçirir.

Yaklaşık beş yüz metre uzunluğunda olan Yoros Kalesi, altmış ila yüz otuz metre arasında bir genişliğe sahiptir.

Yoros Kalesi, stratejik önemini yitirdiği on dokuzuncu yüzyıla kadar oldukça canlı bir askeri nokta olarak varlığını sürdürür. Kalesi, daha modern kalelerin yapılması ile askeri önemini kaybetmiş ve bir mesire yeri olarak, özellikle Karadeniz’in serin havasının teneffüs edildiği bir mesire yeri olarak ün yapmıştır.

Ben Yoros Kalesi’ne defalarca çıktım ve bu enfes manzarayı seyre dalıp; çok güzel kareler yakaladım. Özellikle fotoğraf çekenler için tavsiyem şudur; fotoğraf makinenizi alıp hemen Anadolu Kavağına gidin. Kesinlikle iyi fotoğraflar yakalayacaksınız. Tabi fotoğraf çekmeyenler için de geçerli bu tavsiyem. Bir gününüzü ayırın ve Anadolu Kavağı’nı ziyaret edin. Önce Yoros Kalesi’ne çıkın, oradaki tesislerde çayınızı yudumlarken bir yandan da manzaranın keyfini çıkarın. Gerçekten deşarj olup rahatladığınızı hissedeceksiniz. Daha sonra Kavak’a inip balık ekmeğin tadını çıkarın. Emin olun ki o gün sizin için çok keyifli ve huzurlu geçecek. Özellikle kendinizi İstanbul’dan bir nebze de olsa soyutlanmış hissedeceksiniz.

Ulaşım

Kavacık’tan kalkan, Kanlıca-Çubuklu-Paşabahçe-Beykoz güzergahından Anadolu Kavağı’na gelen 15A otobüsleri veya Sarıyer’den şehir hatları motorları kullanılarak gelinebilir. Ayrıca yaz aylarında sadece haftasonu olmak koşuluyla; günde üç defa Eminönü’nden kalkan özel gezi turları düzenlenir.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here