corabidelikadam

Çocukluktan beri kurulan sırt çantalı dünyayı gezme hayallerine 5 yıl önce gidilen Güney İtalya ile ilk adım atıldı. İlk kez, ‘gönüllü’ olarak seçildiğim bir proje(AGH-EVS) kapsamında çıktığım yurt dışı deneyimi; beraberinde hep var olan dünyayı gezme fikrini daha da geliştirdi. Bu fikir hayallerle süslendi  ve gerekli araştırmalar, planlar yapıldı. Şimdi ise o hayaller gerçeğe dönüştü. 1,5 yıldır durmadan; en ufak bir fırsatı bile değerlendirip, yurt dışı ve içi geziyorum. Henüz 8 ülke, onlarca şehir ve sayısız yurt içi rotası adımladım sırt çantalı olarak.

Bu seyahatler beraberinde yol hikayelerini getirdi. Ve nihayetinde seyahat rehberi tadında bir blog çıktı ortaya: corabidelikadam.com

Henüz yeni olmasına rağmen; birikmiş deneyimlerle hızla büyüyen bir proje; hatta henüz yaşını bile almamış bir bebek benim için. Her geçen gün benimle birlikte büyüyen, olgunlaşan ve şekillenen bir bebek. Ben nefes aldıkça da benimle birlikte şehirleri, ülkeleri hatta köyleri ayağınıza getirecek ve belki de sizi o sıcak koltuğunuzdan kaldırıp yollara düşürecek.

Peki ben kimim, ne iş yaparım ve neden sürekli yollardayım; sizi sıkmadan özetleyeyim.

Aslında bu blogla birlikte kendimi ‘plaza adamı part time bir gezgin’ olarak tanımlamaya başladım. Keşke ‘gezgin’ olup hep yollarda olsam ama bu şuan için bu zaman sorunundan dolayı pek mümkün gözükmüyor. Yalnızca yıllık izin, resmi tatil ve hafta sonlarında seyahat edebildiğim için; sene başından itibaren oturup başlıyorum rota çıkarmaya, ucuz uçak bileti kovalamaya. Ve tek tek hayata geçiriyorum planları. Nitekim sene başından itibaren 7 kez seyahat edip, 6 ülke gezdim. Erkenden alınan uçak biletleri ve keyifli seyahat planları sayesinde bol aksiyonlu, bol hikayeli bir yıl geçiriyorum.

Seyahat etmenin ve bu deneyimleri paylaşmanın verdiği haz her geçen gün daha büyük bir mutluluk kaynağı olmaya başladı benim için. Ayrıca blog sayesinde tanımaya başladığım gezginler ve hikayemi dinleyen, okuyan yeni insanlardan aldığım olumlu ve güzel dönüşler de ayrı bir mutluluk kaynağı. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum.

Peki hayali kurulan yeni rotalar nereler? Kısa süre içinde gerçekleştirmeyi planladığım Hindistan ve İskandivav ülkelerine seyahatler var. Tabi ki asıl rüya ise en az 1 yıl sürecek dünya turu; otostop, sırt çantam ve çadırım ile birlikte. Bir gün bu hayal, filizlenip gerçek bir hikayeye dönüşecek; sadece biraz daha zamana ihtiyaç var.

Klişeleri sevmem ama söz konusu seyahat ise klişelerin canı cehenneme. Seyahat etmek özgürlüktür. Evet tam da bu. Gerçekten böyle. Yol da olduğum her an kendimi en özgür hissettiğim an oldu hep. Hayatın 4 duvar arasında, kariyer zımbırtısına odaklanarak hayatı geçirmek bence dünyada kendinize yapacağınız en büyük haksızlıklardan. Neyseki son yıllarda siz de farketmişsinizdir ki; sık sık insanın tekrar doğaya, özüne döndüğü hikayelere tanık oluyoruz. Bol paralı işlerinden istifa edip; Kamboçya’da bakkalda çalışan büyük insan, evi arabayı her şeyi satıp kendni yollara vuran evli çiftler… Örnekler hızla artıyor. Ve ben bu hikayeleri duydukça, gördükçe o kadar mutlu oluyorum ki.

Bence zamanı tüketmeden kafayı kaldırıp gökyüzüne bakma zamanı. Ben henüz 30 olmadan başladım hikayemi yazmaya; keşke yıllar önce başlayabilseydim. Siz de harekete geçin ve kendi hikayenizi yazmaya başlayın. Zamanınız tükenmeden. Bunu hangi yolla yaparsınız bilmiyorum ama ben seyahat ederek, kendi dünyamı yollarda keşfederek yazıyorum bu hikayeyi.

Unutmayın “evde oturan; erken ölür”

Gökhan / çorabı delik adam

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here